Hafif Müzik Bülten - 26 // Haftalık Müzik Raporunuz
67. Grammy ödüllerine dair ileri geri yorumlar, Marianne Faithfull'a veda, Metin Türkcan'ın yeni projesi, Spotify'ın dağıttığı 10 milyar dolar, ne dinlesek sorusuna verilmiş muhtelif yanıtlar
Grammy denen tek dişi kalmış canavar!
Evet yılın o vakti geldi, dün Grammy ödülleri Los Angeles’ta şatafatlı bir törenle sahiplerini buldu. Bana kalırsa yine “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” şeklinde gelişti olaylar. Hayır ödül önemli değil biliyorum, klasik söylemle halkın, dinleyicinin gönlünden gelendir en mühim ödül ama işte bir yerde adaletsizlik, gariplik görünce illa devreye girmek zorunda hissediyoruz ya, o bakımdan şu aşağıdaki yorumları yazmadan geçemiyorum.
Yılın albümü
André 3000 – New Blue Sun
Beyoncé – Cowboy Carter - (KAZANAN)
Sabrina Carpenter – Short n’ Sweet
Charli xcx – Brat
Jacob Collier – Djesse Vol 4
Billie Eilish – Hit Me Hard and Soft
Chappell Roan – The Rise and Fall of a Midwest Princess
Taylor Swift – The Tortured Poets Department
Bir defa adaylıklara bakalım. André 3000’ın eski bir rapçi / popçu olarak flüte merak sarıp bir flüt albümü yapması sevenleri için güzel hatta yürekleri ısıtan bir haber olabilir. Ancak dünya müziğinde sanki başka hiçbir şey olmamış gibi yılın albümü adayı olması bırakın onlarca aday olabilecek albüme karşı haksızlığı, nasıl ifade etsem, grotesk bir isabetsizlik. Taylor Swift’in yayınladığı birbirinin tıpatıp aynısı albümlerden sonunucusunun aday olması salt popülerliğine ve sektördeki büyüklüğüne bağlanmalı. Beyoncé’nin adaylığını, aynı sesi aynı vokal numaralarıyla duymaktan yılar içinde bıkkınlık geldiğinden kişisel olarak gereksiz bulabilirim ama albümün kalitesi ve niteliklerine laf edemem. İtirazım kazanmasına. Ödülün sahibi Sabrina Carpenter veya Chappell Roan olmalıydı. Bütün yıl radyolar bu iki albümü çaldı.
Yılın şarkısı
Shaboozey – A Bar Song (Tipsy)
Billie Eilish – Birds of a Feather
Lady Gaga and Bruno Mars – Die With a Smile
Taylor Swift featuring Post Malone – Fortnight
Chappell Roan – Good Luck, Babe!
Kendrick Lamar – Not Like Us – (KAZANAN)
Sabrina Carpenter – Please Please Please
Beyoncé – Texas Hold ’Em
Kendrick Lamar, Shaboozey ve Taylor Swift-Post Malone dışındaki herhangi bir şarkının ödül alması normal karşılanırdı. Yıl boyunca radyolarda bu şarkılar bolca çalındı ve muhtelif ortamlarda stream edildiler. Hepsi de popun hakkını veren iyi şarkılar. “Not Like Us” evet popüler ama bence en magazinel şarkı ödülünü alabilirdi belki, bunu değil. Bir diss daha önce yılın şarkısı ödülü aldı mı bilmiyorum. Drake ile Kendrick Lamar arasındaki çirkin ve seviyesiz kavganın Grammy’lerde yılın şarkısı ödülüyle yüceltilmesi seviyesizliğin bir zaferi olsa gerek.
Yılın kaydı
The Beatles – Now and Then
Beyoncé – Texas Hold ’Em
Sabrina Carpenter – Espresso
Charli xcx – 360
Billie Eilish – Birds of a Feather
Kendrick Lamar – Not Like Us – (KAZANAN)
Chappell Roan – Good Luck, Babe!
Taylor Swift featuring Post Malone – Fortnight
Beyoncé ya da Charli XCX’in alabileceği bir ödül gene magazine yenik düşmüş. İki albüm de kayıt kalitesi açısından bana kalırsa üst düzey. Kendrick Lamar’ın diss’i hangi kayıt özellikleriyle rakiplerini geride bırakıyor izaha muhtaç bir durum.
En iyi pop ikilisi / grup performansı
Gracie Abrams featuring Taylor Swift – Us.
Beyoncé featuring Post Malone – Levii’s Jeans
Charli XCX and Billie Eilish – Guess
Ariana Grande, Brandy and Monica – The Boy Is Mine
Lady Gaga and Bruno Mars – Die With a Smile – (KAZANAN)
İsabetli bir ödül. Lady Gaga ve Bruno Mars’ın hem birlikte yarattığı sinerji hem de şarkının kendisi çok etkileyici. Benzer şekilde Charli - Billie Eilish ikilisi de çok iyiydi. Ödül onlara gitseydi de kimsenin (benim) itirazım olmazdı.
Best Latin Pop Albümü
Anitta – Funk Generation
Luis Fonsi – El Viaje
Kany García – García
Shakira – Las Mujeres Ya No Lloran – (KAZANAN)
Kali Uchis – Orquídeas
Brezilya, Avrupa, ABD ve Latin Amerika listelerini sarsan Anitta’nın “Funk Generation” albümü dönemin ruhunu yansıtan beat’lerle dolu çılgın bir albüm. Evet herkese göre değil ama orijinal. Kali Uchis’in “Orquideas” albümü yılın bırakın Latin’i genel anlamda en iyi pop albümlerinden biri. Ama Shakira’ya gitmiş ödül. Bir kere de şaşırtın. Gerçek Latin bu değil dermişim...
En iyi yeni sanatçı
Benson Boone
Sabrina Carpenter
Doechii
Khruangbin
Raye
Chappell Roan – (KAZANAN)
Shaboozey
Teddy Swims
Chappell Roan gerçekten de geçen sene bu zamanlar kimsenin tanımadığı biriydi. Doğru insana gitmiş ödül. Benson Boone, ya da Sabrina Carpenter da olabilirdi pekala ödül sahibi. Bin yıllık Khruangbin’in bu kategoride aday olması gülünç. Oldu olacak Rolling Stones’u da alsaydınız adaylar arasına…
En iyi country albümü
Beyoncé – Cowboy Carter – (KAZANAN)
Post Malone – F-1 Trillion
Kacey Musgraves – Deeper Well
Chris Stapleton – Higher
Lainey Wilson – Whirlwind
Kacey Musgraves’in aday olduğu country kategorisinde Beyoncé’nin ödül alması komik. Şöyle düşünün, Sertab Erener değişiklik olsun diye bir rap albümü yapıyor ve Ezhel’in de aday olduğu en iyi rap albümü kategoride onu geride bırakarak ödülün sahibi oluyor. Beyoncé’nin bu dalda aday olması bile komik. Post Malone’un aday olmasından daha komik.
En iyi pop vokali
Sabrina Carpenter – Short n’ Sweet – (KAZANAN)
Billie Eilish – Hit Me Hard and Soft
Ariana Grande – Eternal Sunshine
Chappell Roan – The Rise and Fall of a Midwest Princess
Taylor Swift – The Tortured Poets Department
Sabrina Carpenter’a yılın albümü ödülünü veremedik en azından bunu verelim ödülü olmuş. Ariana Grande de alabilirdi pekala bu ödülü, Billie Eilish de, Chappell Roan da.
En iyi solo pop performansı
Beyoncé – Bodyguard
Sabrina Carpenter – Espresso – (KAZANAN)
Charli xcx – Apple
Billie Eilish – Birds of a Feather
Chappell Roan – Good Luck, Babe!
Doğru karar. Yılın şarkısı da bence “Espresso” olmalıydı.
En iyi dans ve elektronik albümü
Charli xcx – Brat – (KAZANAN)
Four Tet – Three
Justice – Hyperdrama
Kaytranada – Timeless
Zedd – Telos
Zor bir seçim, ama doğru. Bu kategoride yer alan albümlerin hepsi çok başarılı.
En iyi rock performansı
The Beatles – Now and Then – (KAZANAN)
The Black Keys – Beautiful People (Stay High)
Green Day – The American Dream Is Killing Me
Idles – Gift Horse
Pearl Jam – Dark Matter
St Vincent – Broken Man
Nereden başlasam bilemiyorum. St Vincent’ı severiz ama bu kategoride yeri yok. Beatles’ı severiz ama keşke yapay zeka destekli şarkıyı övme kategorisi olsaydı da bu ödülü orada alsaydı. Zira ödül almalarının tek anlamı budur. Idles ya da Pearl Jam daha çok yakışırdı.
En iyi rock şarkısı
The Black Keys – Beautiful People (Stay High)
St Vincent – Broken Man – (KAZANAN)
Pearl Jam – Dark Matter
Green Day – Dilemma
Idles – Gift Horse
St Vincent’ın bu kategoride aday olması ve bir de kazanması anlaışır bir şey değil. Ödül Pearl Jam ya da Idles’ın olabilirdi. Grammy’cilerin rock müzikten ne anladıklarını ben cidden çözemiyorum. Onlarca iyi rock albümü yayınlandı 2024’te.
En iyi rock albümü
The Black Crowes – Happiness Bastards
Fontaines DC – Romance
Green Day – Saviors
Idles – Tangk
Pearl Jam – Dark Matter
The Rolling Stones – Hackney Diamonds – (KAZANAN)
Jack White – No Name
Bu kadar iyi albüm arasında Rolling Stones’u aday yapmak hem de ödül vermek doğru değil. Başka bir kategori üretin oraya koyun Rolling Stones’u ve onun gibi anıt grupları. Kimseye haksızlık olmasın. Ödül Fontaines DC’ye gitmeliydi.
En iyi rap şarkısı
Rapsody featuring Hit-Boy – Asteroids
¥$ [Kanye West and Ty Dolla $ign] featuring Rich the Kid and Playboi Carti – Carnival
Future and Metro Boomin featuring Kendrick Lamar – Like That
Kendrick Lamar – Not Like Us – (KAZANAN)
GloRilla – Yeah Glo!
Şaşırmadık.
En iyi alternatif albüm
Nick Cave & the Bad Seeds – Wild God
Clairo – Charm
Kim Gordon – The Collective
Brittany Howard – What Now
St Vincent – All Born Screaming – (KAZANAN)
Clairo ya da Nick Cave’e gider diye düşünüyordum. Hatta Kim Gordon’ın albümü de (benim tarafımdan pek değil ama) çok beğenilmişti. St Vincent’a da itirazım yok. Olağan favori zaten kendisi bu kategoride.
En iyi dans ve pop kaydı
Madison Beer – Make You Mine
Charli xcx – Von Dutch – (KAZANAN)
Billie Eilish – L’Amour de Ma Vie (Over Now Extended Edit)
Ariana Grande – Yes, And?
Troye Sivan – Got Me Started
Doğru karar.
Tüm kategorileri, adayları ve ödül alanları şurada bulabilirisiniz.
Metin Türkcan’ın yeni projesi
Geçenlerde gündeme gelen ilginç bir projenin duyurusu memleketteki felaket haberleriyle birlikte maalesef doğal olarak ötelendi. Bu rock ve metal dinleyicisinin yakından tanıdığı gitarist Metin Türkcan’ın “Anatolian Resonance” adlı projesiydi. Kendisinden bu konuyla ilgili bilgi aldım. Şöyle diyor Metin Türkcan.
“Uzun yıllar rock ve heavy metal çalmama rağmen 10’lu yaşlarda ilk etkilendiğim müzik türü New Age’di. En sevdiğim üçlü de Jean Michel Jarre, Vangelis ve Tangerine Dream’di. Projenin çıkışı pandemi sırasında oldu. Bu dönemde ukulele ile tanıştım. Beşiktaş’ta mahallede iki kız kardeş Pelin ve Azime Osmanoğlu ile ismini FlightMode koyduğumuz minik bir grup kurduk. Sevdiğim parçaları kendimce duymak, dinlemek istediğim şekilde yorumlamaya çalıstım. Pandemiden sonra ilk konser zamanı aramıza değerli neyzen dostum Gökhan Özkök de katıldı. İlk dinletimizi bu kadroyla yaptık. Sonra yine bir ara oldu ve 2023 yazında bu projemi yaz boyu tek başıma icra ettim. Daha sonra Ceylan Şensoy ve Serpil Çubukçu sayesinde Anatolian Resonance ortaya çıktı.”
Şimdilik sadece “Hayat” isimli bir parça kaydedilip internete koyulmuş Bundan hareketle Metin Türkcan ve ekibinin tasavvufa çok benzeyen bir müzik yaptığını söyleyebilirim. Şöyle diyor Türkcan; “’Hayat’ benim bestem olup projenin tek kayıtlı ve tanıtım amaçlı parçası. Ancak proje kayıtlı olmayacak. Dinlemek isteyenlerin sadece konserlere gelerek duyabileceği bir müzik olacak. Temel amacım sadece gelen misafirlerimizin hem gönüllerini hem de kulaklarını mutlu etmek. Müzik bu garip dönemlerimizdeki en önemli şifalarımızdan biridir bence…”
Marianne Faithfull’un ardından
1960’larda Mick Jagger’ın sevgilisi olarak tanınsa da müziğiyle listelere girmeyi başaran dönemin ender kadın şarkıcıları arasında yer aldı. Alain Delon ile oyunculuk yaptı, Bob Dylan’dan Jimmy Page’e en yetenekli müzisyenler onunla çalıştı, ona şarkılar yaptı. Bir dönem bağımlılıkla boğuştu, parasız kaldı sokakta yaşadı. Hayatın en altını ve en üstünü gördü. David Bowie, PJ Harvey, Nick Cave, Lou Reed, Damon Albarn, Jarvis Cocker, dahil pek çok büyük isimle ortak işlere imza attı. Müzikallerde oynadı. 78 yaşında ailesinin yanında huzurlu bir biçinde vefat ettiği açıklandı. Son yıllarında yaptığı albümler ve sağlığının elverdiği ölçüde çıktığı turnelerle gündeme geliyordu. Kitaplar da yazdı. 2014 tarihli otobiyografisi “Marianne Faithfull: A Life On Record” Salman Rüşdi’nin önsözüyle yayınlandı. İstanbul’a da birkaç kez uğradı, buradaki hayranlarına unutulmaz konserler verdi. Marianne Faithfull bir dönemin kültür ikliminin önemli bir sembolü, ikonik karakterlerinden biriydi. Günümüzün kültürel iklimine de etki eden önemli figürlerden biriydi.
Ne dinlesek?
Eda Baba’nın yeni albümü “KOZA” yayında. Bu üçüncü solo albüm, 2024’te yayınlanmış üç eski parça ve altı yeni parçayı bir araya getiriyor. Albüm çıkarmanın günümüz müzik dünyasının şartlarında ne kadar zor bir iş olduğunu zaman zaman anlatıyorum. Bu bakımdan her yerli albüm çok değerli.
Eda Baba, Sinan Kaynakçı (Pinhani), Şenceylik, Üner Demir’den beste desteği alıyor. “Baştan sona sırayla dinleyin şarkılarımı” ricasında bulunuyor sanatçı ve bunu da önemli bir not olarak yazmak istedim.
“Dış dünyayı değil, önce içimde yaşadığım dünyayı değiştirmem gerektiğini çok daha derinden anladığım bir dönemin şahidi bu albüm” demiş. Benim ilk izlenimlerim özenli, besteci/şarkıcı geleneğinin izinden giden bir albüm olduğu. Eda Baba içinde yaşadığımız sıcak gelişmelerin etkisiyle artık ifade etmekten iyiden iyiye imtina ettiğimiz kişisel duyguları ve iniş çıkışları ustaca anlatıyor.
The Weeknd (Abel Tesfaye) “Hurry Up Tomorrow” adlı yeni albümünü yayınladı. Justice, Anitta, Florence & The Machine, Travis Scott, Future, Lana Del Rey destek veren isimler arasında. Yeni dinlenme rekorları gelebilir.
YORUM // Spotify’ın dağıttığı 10 milyar dolar
Geçen hafta Spotify tarafından yapılan bir açıklamada platformun 2024 yılında müzik endüstrisine 10 milyar dolar ödeme yaptığı belirtildi. Ne kadar güzel. Önemli bir tutar sektöre katkı sağlamış. Peki bu ödeme Spotify’ya dair sorunları çözer mi? Zor. Çünkü Spotify’ın abonelik sistemi, gelir dağılımı modeli ve popüler olanı daha da popülerleştirmek için kurulmuş algoritması müzisyenler için adil olmaktan hala uzak. Bir defa aboneliklerden elde edilen gelirin dağıtılmasında problem var.
Şöyle açıklamaya çalışayım. Ben bir plak aldığımda ödediğim para plağını aldığım sanatçıya gidiyor. Halbuki aynı sanatçıyı Spotify’da dinlediğimde Spotify’a ödediğim para en popüler sanatçılar arasında popülerlik oranında bölüştürülüyor. Ben eğer Spotify’ın 252 milyon ücretli abonesinden popüler müzikleri dinlemeyen biriysem, benim sevdiğim gruplar benim ödediğim paradan neredeyse hiç yararlanamıyor. Benim sevdiğim popüler olmayan X grubu diyelim, müziklerini evet Spotify üzerinde dağıtabiliyor ama bunu yaptığı için kendi hak ettiği geliri popüler olan isimlere aktarmak durumunda. Sistem böyle.
Her hafta Spotify’ın listelerini beslemek zorunda olmak büyük bir stres. Müzisyenler artık müzik yapmıyor, Spotify için çalışan birer köleye dönüşmüş durumdalar.
10 milyar dolardan benim dinlediğim sanatçı ne kadar pay alıyor beni işin bu kısmı ilgilendiriyor özetle. Abonelerin ödediği ücretin, sadece dinlediği sanatçılara bölüştürüldüğü bir sistem neden oluşturulamasın? Teknoloji o düzeyde değil mi yoksa? Algoritmanın devamlı en popüler olanı önerdiği, birbirinin aynı seri üretim pop şarkılarını herkese neredeyse zorla dinlettiği bir ortamda bu gelir dağılımı iyice bozuluyor. Ya siz de bu seri üretime katılacaksınız sanatçı olarak para kazanmak için ya da şarkılarınızın platformda varolmasıyla yetineceksiniz.
Gelir meselesi tek sorun da değil. Spotify müziğin kalitesiyle, içeriğiyle ilgilenmeyen bir ortam. Doğal olarak ne olursa olsun yeter ki dinlensin mantığıyla işliyor. Yani Spotify, pasif bir müzik kitaplığı değil. en büyük düşmanının sessizlik olduğu aktif bir müzik makinesi. Teoride müzisyenlere dünyanın dört bir yanından ulaşılma şansı tanıyan bir özgürlük ortamı gibi görünürken gerçekte dinleyiciyi dar bir çerçeveye, sanatçıyı belli bir formata, hem de belli bir frekansa hapsediyor.
Her hafta ya da iki haftada bir şarkı yayınlamayan müzisyenler, yani müzik makinesini beslemeyenler Spotify içinde yok olmaya, unutulmaya mahkum. Bugün yerleşik, tanınmış isimler dışında hiçbir sanatçının üretmek, düşünmek çalışmak için zamanı yok. Devamlı yıpratıcı bir koşu içindeler.
Her hafta yeni bir şey yayınlamak ve Spotify’ın listelerini beslemek zorunda olmak büyük bir stres. Müzisyenler artık bana kalırsa müzik yapmıyor, Spotify için çalışan birer köleye dönüşmüş durumdalar. Onların yetişemediği noktada da yapay zeka devreye giriyor. En kötüsü de bu.
Spotify, pasif bir müzik kitaplığı değil. En büyük düşmanının sessizlik olduğu aktif bir müzik makinesi.
Bugün “chill”, “relax” gibi etiketleri arattığınızda karşınıza çıkan size önerilen algoritmik listelerde yer alan şarkıların giderek daha büyük kısmı yapay zeka işi. Sanatçılar da sahte. 600 farklı isimle binlerce şarkı yükleyerek İsveç’in en çok kazanan sanatçısı olan bir prodüktörün haberini ben de bu köşede yazmıştım.
Spotify, az sayıda popüler sanatçıdan oluşan vitrininin gerisinde giderek müzisyensiz bir müzik platformuna dönüşüyor ve yapay zeka kullanımı artıp geliştikçe ve karmaşıklaştıkça bu durum hızlanacak gibi görünüyor.
Yani 10 milyar dağıttık kulağa hoş gelen bir cümle. Gerçekler ise bambaşka.
Alternatif platform öneriniz var mı ? Karşı duruş sergileyebilecegimiz, ben de popüler grupları dinlemiyorum.